19 Ağustos 2010 Perşembe

Sıradan benzerlikler ve farklılıklar


Geçen gün yolda yürürken bir şey fark ettim.Bilmem sizde hiç fark edebildiniz mi ya da hiç aklınıza geldi mi ?Sahi evler,apartmanlar nasıl da insanlara benziyor değil mi ? Hani bazı apartmanlar vardır ya tektir yanında yöresinde başka apartman yoktur site değildir yani ama nasılda dimdik ayakta dururlar.Tıpkı insanların benliklerinden bile üstün tuttukları gururları gibi.Yalnız ama gururludurlar.Bir de kocaman siteler vardır hani bir sürü insan yaşar içinde ama hepsi de birbirinden habersiz,iletişim gücünden yoksundurlar.Kalabalık içinde yalnızlaşanlardandır bunlar.Diğer evler gibi tek başlarına ayakta dimdik duramazlar.Geçimsizleşirler çevreleriyle.Güya çevreleri çoktur ama onlara değer veren,onları önemseyen kimse yoktur o kocaman kalabalıkta.Yalnızlığa mahkum edilmişlerdir aslında ama haberleri yoktur.Kalabalığın o şatafatlı,çekici özelliği gözlerini boyar maalesef gerçeği göremezler.Sadece bunlar değildir insanlar ve evler arasındaki sıradan benzerlikler ve farklılıklar.Hani akşam olup da teker teker yanmaya başlayınca evlerin ışıkları ben hep şunu düşünürüm.Kim bilir hangi evde nasıl bir hayat yaşanıyor ? Kim bilir hangi evde en acı gözyaşlarının feryadı yükseliyor ? Kim bilir hangi evde şen kahkahalar atılıyor ? Herkesin hayat şartları bir değil maalesef.Hayat için adil kavramını da kullanamayız zaten.Birimiz çok sefil,çok eziyetli bir hayat sürerken diğerimiz hayatın tadını çıkarmayı bilenlerdendir cebindeki tomar tomar parasıyla.Yani ‘’ her insan bir dünyadır ‘’ sloganını her ev keşfedilmeyi bekleyen bir yaşamdır düşüncesiyle bağdaştırabiliriz.Kimse hangi evde neyin yaşandığını bilemez,bilse de anlayamaz,anlamaya çalışsa da başaramaz Çünkü şartlar ve istekler farklıdır.İnsanı insan yapanda bunlardır zaten.Bazen gururlarından bile üstün tutarlar,elde etmeyi istedikleri şeyleri.Bir de sahte insanlar vardır.Hani evlerin dış cepheleri renk renk boyanmıştır ya iç ve dış ahengi sağlayabilmek için.Böyle insanlarda vardır.Topluma kendilerini kabul ettirebilmek,çevrelerindekilere ben herkesle iyi anlaşıyorum imajını verebilmek ve yahut kalabalığa kendilerini önemsettirebilmek için renkten renge giren kişisel çıkarları uğruna gökkuşağının bütün renklerini mahveden insanlardır bunlar.Kimisi mavi,kimisi kırmızı,kimisi sarı…Ortak olan tek noktaları sahte,kuşkucu ve çıkarcı olmalarıdır.Tabi bunların yanında içleri duru bir akarsu gibi tertemiz olan insanlarda vardır.Bunlar gökkuşağının renklerini mahvetmezler tek renk temsil eder bu insanları o da beyazdır.Yüreklerinin saflığı temizliği yüzlerine yansır diğerleri gibi bin bir renk boyanın içine batmazlar.Böyle insanların sayıları da azdır.Malum günümüzde siyahı temsil eden insan sayısı bir hayli çoğaldı.En can alıcı noktalardan biridir şimdi bahsedeceğim.Hani evlerin apartmanların girişleri kapıları vardır ya.Yalnız ama gururlu apartmanların tek sitelerin içinde ise birden çok kapı vardır.İşte insanların yüreklerini de bu kapılar açar.Gururlu insanların tek bir açılan kapısı vardır.Kolay kolay kalpleri kırılmaz bunların. Çünkü bir defa açılır insanlara yürekleri onda da hata yapılma şansı yoktur.Kalabalık içindeki insanlar için birden çok kapı vardır.Bir kapıdan girersin çıkarına uygun düşmezse o kapı.Başka kapılar başka yürekler denersin aciz çıkarlar için. Ama önemli olan kapılar değildir bu oyunda.Önemli olan hangi kapıyı hangi zilin açtığıdır !


15.05.10 13.47
İrem Nazlınur ÇETİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder