3 Ekim 2011 Pazartesi

Eski Ben Değilim Artık!

Aynaya bakmaya korkar oldum bu aralar.Bakıp da silüetimle baş başa kaldığımda neler olabileceğinin farkındayım.Kendimdeki değişiklikleri görmeye henüz hazır değilim,belki de hiçbir zaman hazır olmayacağım.Çoğu zaman çatışacağım yeni ben’imle.Ya da eski ve yeni ben’im arasında sıkışıp kalacağım.Veya herhangi birini tercih edeceğim kim bilir.Bunlar,gereksiz ayrıntılar.Aslolan hem bedenen,hem ruhen bir değişim yaşamış olmam.Ve,ben bu değişimin olumlu olduğunu düşünüyorum.Tüm olumsuzluklardan bir olumluluk(değişim) yaratabildiğim için de kendimle gurur duyuyorum.Çünkü,insanoğlu birtakım kalıplardan ya da kendisi için çizilmiş sınırlardan çıkıp da sahip olmak istediği değerleri yaratacak kadar gücü bulamıyor çoğu zaman kendinde.Sıkışıp kalıyor aklının odalarına.Değişim yaratacak kapıyı bulsa da sınırları aşıp da açamıyor o kapıyı.Kendini olduğu gibi kabul etmek zorunda kalıyor mutsuz olsa bile.Bende mutsuzdum- yani bir zamanlar-.Olumlu düşünemiyor,olaylara hep ters açılardan bakıyordum,ve hayata dair çarpıtılmış düşüncelerim vardı.Değişmek zordu,ama imkansız değildi.Kararlıydım,hem değişmezsem hayatımdaki bazı olaylar çıkmaza girebilir,beni mutsuzluğun en dibine depreyona hatta daha kötüsü intihara bile sürükleyebilirdi.Bir yerlerden başlamak lazımdı.Önce düzlüğe çıkmalıydım,sonra hayata farklı açılardan bakabilmeyi öğrenmeliydim.Profesyonel yardım almaya başladım.Uzun bir süreçti ama başarıyla tamamladım.Olaylara farklı ama doğru açıdan bakabilmenin,zor bir şey olmadığını gördüm.Ve,görüp anladıkça hayatı sevmek için büyük adımlar atmış oldum.Şimdi,geriye dönüp baktığımda ufacık ayrıntılar için hayatı kendime zehir ettiğim zamanlara gülüyorum.Kendimi bir hiç yerine koymuş.Özgüven kelimesini lügatımdan ve hayatımdan silmiştim.Amaçsızca yaşıyor,olup olmadık zamanlarda ani tepkiler vererek çevremdekileri kendimden soğutabiliyordum.Sahip olamadıklarım için boş yere kendimi üzüyor çoğu zaman ağlama krizlerine giriyordum.Hep,geceye akıtıyordum gözyaşlarımı.Geceydi benim dostum.Karanlıklardı.Şimdiyse gündüz vaktini seviyorum. Sabahları uyandığımda güneşin bütün sıcaklığı yayılıyor bedenime,pozitif enerjiyle doluyorum.Sahip olamadıklarım için üzülmeyi bıraktım,sahip olduğum insanlara onları ne kadar çok sevdiğimi söylüyorum.Keyif almayı ve çevremdekilerle mutlu olmayı öğrendim.Şimdi sorsalar hangi ben’i daha çok seviyorsun diye ? İnanın,yeni ben’i daha çok sevdim. Onun sayesinde yeni bir hayat arkadaşım da oldu.Adı ne biliyor musunuz ?
MUTLULUK.

İREM NAZLINUR ÇETİN

Ağustos 2011.