27 Temmuz 2012 Cuma

Ben Hep Yalnızdım!


Yalnız doğdum her insan gibi… Ciğerlerim nefes alsın diye değil, elimi tutamayacak olan birinin yokluğunu hissettiğim için ağladım. Çirkin bir bebektim, bilmiyordum hayatın bütün çirkinliğinin yüzüme yansıdığını. İçim masumdu benim. Siyah gözlerimin ardındaki saflığımın büyüdükçe kirletilmesinden, insanlar tarafından hor kullanılmasından korkuyordum. İnsanların, bebekken sahip olduğu tek şey masumiyetti çünkü. Gülücüklerimin ardında tarif edilemeyen bir ürkeklik vardı. Dışarıda olup biten her şeyden habersiz, korunmaya ve bakılmaya muhtaç hayatı henüz tanımayan bir varlıktım. Bebeklik evresini geçip çocukluğa adım attığımda da değişen pek bir şey olmadı. Çevremde, arkadaşım olarak nitelendirilen bir sürü çocuk vardı. Kumdan kale yaptığım, beraber bisiklete bindiğim, oyuncaklarımı paylaştığım, yaramazlık peşinde koştuğum kimi zaman kızıp, küstüğüm çocuklar… Aslında, onlar sadece varlardı. Ben onlarla hiç beraber olmadım, ben hep kendimleydim, yalnızdım. Paylaşmayı severdim, ama her şey bana ait olsun isterdim. Çevremdeki insanları yürekten severdim, ama en çok sevilen ben olmak isterdim. Eksiktim, yarım kalan parçalarımı tamamlamaya çalışıyordum. Ve bunun için yalnız kalmam gerekiyordu.
Büyüyüp,  yetişkin bir insan olduğumda da değişmedi durum. Yapbozumun parçaları hala kayıptı… Onları bulana dek aramak zorundaydım.
Şimdilerde, bulunmak istediğim ve ait olduğum kentten kilometrelerce uzakta henüz alışamadığım bir yerdeyim. Her şeyin yabancı geldiği, yürüdüğüm sokaklarda geçmişte beraber olduğum insanların siluetlerini aradığım bir şehirdeyim. Her gün, belki de birkaç yıl sonra yüzlerini bile görmeyeceğim insanlarla karşılaşıyorum. Konuştuğum ve konuşmak isteyebileceğim insan sayısı çok az. Sadece, beraber vakit geçirdiğim, beni anladığını düşündüğüm birkaç dostum var. Diğer insanlar tarafından anlaşılmak gibi bir derdim yok, bazı şeyleri analiz etmek ve onları hayat prensibim yapmak istiyorum. Anlaşılmaktan ziyade anlamak istiyorum. Hayatı ya da insanları değil. Önce, kendimi anlamalıyım. Ancak, üzerime yapıştırılan kimliğin altındaki değeri ortaya çıkarırsam eksik parçalarımı tamamlamış olurum.
Yapbozumu tamamlasam dahi yalnız kalmak istiyorum.

Çünkü ben hep yalnızdım…Ölüm kadar, sen kadar.



   İ
rem Nazlınur ÇETİN





        
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder